Doğu Likya Yolu

Likya Yolu Doğu Rotası Bey Dağları Milli Parkından başlar, Tahtalı Dağı (Olympos, 1950m) sırtlarına çıkar. Köyler arasından dağ rotasını izler ve Akdeniz’in manzaralı kıyı şeritlerine doğru iner, ünlü Gelidonya Feneri’nde son bulur. Bu tur size Yörük Köyleri ve Likya Harabeleri arasında muhteşem bir yürüyüş fırsatı sunar.

TUR ÖZETİ

Olympos:
Turkuaz sularda serinle. Işıltılı şehir harabelerini keşfet.

Chimera:
Yanan kayalardaki sonsuz ateşi gör.

Yaylalar:
Yörüklerin yaşamlarına tanık ol. Dokunulmamış kırsal alanlarda yürü.

Adrasan:
Yeni yeni keşfedilen bölgenin keyfini çıkart.

TUR PROGRAMI

Varış saatinize göre dilerseniz Kaleiçi turu yapıyoruz. Kaleiçi (Old Town), büyüyüp gelişen modern kentin her zaman kalbi olmuştur. Roma şehir kalıntıları ve Osmanlı tarzı evler onun özgün kişiliğini yaratır. Dar sokaklarda yürüyecek ve kasabanın önemli yapılarını göreceğiz. Konaklama Antalya’da.

Beydağları Milli Parkı’ndan yürümeye başlıyoruz. Koruma altındaki park zengin bir floranın ve vaşak, kurt, yaban keçisi ve İmparator Kartal gibi hayvanların evi. İnişli çıkışlı rotamız bizi sık ağaçlı çam ormanından yukarıdaki sırtlara ve Antalya Körfezinin ve diğer yeşil yaylaların manzarasına hâkim yüksek Göynük yaylasına çıkarıyor. Nehir yatağının yanında öğlen pikniğimizi yapıyoruz. Yağmur yağışına bağlı olarak yatakta su olabilir ki bu da öğlen atıştırmamızdan sonra yüzme molası vermemize olanak sağlar. Yürüyüşümüzü toprak yolda bitiriyor ve akşam konaklamamız için aracımızla Ovacık’a gidiyoruz.

Dün bitirdiğimiz yoldan aşağı doğru yürüyerek başlıyoruz güne. Dağ yolundan çoban evlerinin yanından geçerek Gedelme’ye iniyoruz. Köydeki yerel bir lokantada öğlen yemeği yiyeceğiz. Ardından Roma kalesi kalıntılarını ve asırlık Çınar ağaçlarını ziyaret ediyoruz. Öğleden sonraki yürüyüş giderek yükselerek toprak bir yolla Yayla Kuzdere köyüne geliyor. Köye yaklaşırken Tahtalı (Olympos) Dağı’nın kuzey yüzü görüşümüze girecek ve bizi selamlayacak. Konaklama köy evinde (Köy evinin müsaitliğine bağlı olarak Gedelme’de pansiyonda da kalabiliriz).

Sabah sedir ormanı içinde ve kısmen de dere yatağında sürekli çıkış yaparak yüksek Çukur Yayla otlağına ulaşıyoruz. Bahar aylarında eriyen kar suları vadiden aşağıya çağlayanlar yapar ve etraftaki bitki örtüsüyle birlikte bir yüksek dağ manzarası yaratır. Burada göçebeler yazın koyun ve keçilerini otlatır, kışın da kıyılardaki kasabalarına dönerler. İşte 11. Yüzyılda Asya’dan gelip Anadolu’da yaşam tarzlarını değiştirmeden sürdüren Yörüklerimizin bu yaylasında öğlen yemeği molamızı vereceğiz. Ardından Olympos Dağı geçidinden Beycik’e inişimiz başlayacak. Katır yolağından zikzak yaparak Beycik’e ulaşacağız ve aracımızla buluşacağız. İki gece kalacağımız Çıralı’ya yarım saatte gidiyoruz.

Kısa bir transferle (15 dk.) Ulupınar’a varıp yerel bir balık lokantasından yürüyüşe başlıyoruz. Rotamız bizi köy evlerinin arasından dereye indiriyor, ardından karşıya geçip sonsuz ateşin yandığı Yanartaş’a çıkartıyor. 3000 yıldır yanan bu ateşin olimpik oyunların ilk meşalesini tutuşturduğu düşünülür. Aslında deliklerden metan (%90) çıkmakta. Yanartaş’tan aşağı yola inip aracımızla buluşuyor ve Olympos’a geçiyoruz. Öğle yemeğinden sonra bir zamanlar göz kamaştırıcı olan Olympos kentini geziyoruz. Burası, tarihteki ilk demokratik birlik olarak değerlendirilen Likya Birliği’nin 6 önder kentinden biriydi. Konumu nedeniyle korsan kaçağı haline dönüşen Olympos, Birlikten düşürüldü. Şehir, ticari gemilerin girebildiği Akçay ırmağı ile ikiye ayrılır ve yapılar her iki tarafa dağılmış durumdadır. Olympos sahili Caretta Caretta’ların üreme yerlerinden biridir Şehri gezdikten sonra Otele dönmeden önce turkuaz sularda serinleme fırsatımız var. Çıralı’da aynı pansiyonda geceliyoruz.

Sabah Olympos sahiline kısa bir transferden sonra Nekropolden yürüyüşe başlıyoruz. Anadolu Çamı ve Akdeniz Çileği Ağacı kaplı ormanda sürekli yükselerek Musa Dağı’na çıkıyoruz. En yukarıda tarlalara ve seralara yukarıdan bakan manzaranın eşliğinde öğle yemeği molamızı veriyoruz. Çam yaprağı kaplı yumuşak patikadan aşağı inerek Adrasan koyuna ulaşıyoruz. Burası günden güne daha çok tanına sakin ve huzurlu bir köy. Yürüyüşün ardından sahilde yorgunluğumuzu atıyoruz. Konaklamamız 2 gün aynı pansiyonda.

10 dakikalık kısa bir transferden sonra eski bir deve çiftliğinden yürüyüşe başlıyoruz. Adrasan koyunun ve kıyıya paralel sırtların gülümseyişleri eşliğinde çam ormanından çaprazlama tırmanışa başlıyoruz. Deniz ve adaların eşliğinde bu rota belki de Likya Yolu’nun en güzel manzaralı rotası. Baharda güzelim Siklamenler patikaları süslüyor. 1936 yılında yapılmış olan Gelidonya Feneri’ne indiğimizde manzara nefesimizi bir daha kesecek. Fener saatli mekanizma ve tüp gazla çalışıyor. Gelidonya Feneri arkasındaki 5 ada görüntüsüyle Likya Yolu’nun sembolü oldu. Yarım saatlik bir yürüyüşle aracımızla buluşuyor ve Adrasan’a dönüyoruz.

Antalya Havaalanına gidiyoruz. (1,5 saat)

GEZİ BİLGİLERİ

  • Zorluk Derecesi

    Zorlu, formda olmayı gerektirir.

  • Süre

    Günlük 5-7 saatlik yürüyüşler, En çok 1900 m. yükselti.

  • Ekipman

    Yürüyüş Ayakkabısı, 30-40 litrelik sırt çantası, Günlük Yürüyüş Çantası, Güneş Kremi, Şapka, Yürüyüş Batonu önerilir.

  • Yemekler

    Öğlen Yemekleri Piknik Torbası olarak hazırlanır ve sabahları dağıtılır.

ÜCRETLENDİRME

2 Kişi 3-5 Kişi 6 + Kişi
Arayın 5000 TL 3700 TL

Dâhil Olanlar
Tüm Yemekler (Antalya hariç), Tüm Transferler, Klimalı Araç, Kokartlı Tur Rehberi, Seyahat Sigortası, Programda Yazılı Ören Yerlerine Giriş Ücretleri

Hariç Olanlar
İçecekler, Tur Personeli Bahşişleri, Kişisel Harcamalar

Tur Personel
Tur Rehberi ve Şoför.

Sezon
Dört Mevsim. En iyi zaman Mayıs ve Ekim.

REZERVASYON

    ?>